Berlin’de Görülmesi Gereken Yerler

Bu yazımızda Berlin’de Görülmesi Gereken Yerler konusunu işliycez.

Berlin’lilerin en çok tercih edilen içeceklerinden Clubmate’i tadın

Clubmate Brezilya menşeili bir bitki olan “mate” özlü gazlı bir içecek, esas olayı içerisinde çoğu enerji içeceğini dahi geride bırakacak oranda kafein olması. Biraya benzerliğiyle insanda içkiymiş hissi uyandırsa da gerçekte içerisinde hiç içki yok. Gazlı ve bol kafeinli, Berlin’lilerin günün her zamanında değişik amaçlarla bolca tükettiği bir içecek.

Gece klüplerinde alkol seçenek etmeyen ve uyanık kalmak isteyenler için de, uzun bir gecenin sonrasında sabah kafein yüklemesiyle hızla uyanmak isteyenler için de bir vazgeçilmez Clubmate. Bu sebepten Berlin’deki ilk gününüzde “gerçek bir Berliner” olup kesinlikle bir tadına bakın deriz.

Clubmate’le alakalı nerede ne okuduysak, duyduysak ilk içtiğinde herkes bir nefret etme durumu yaşamış. Fakat e hadi şişeyi de yarıda bırakmayayım bulunmaktadır bir hikmeti derken herkes müptelası oluyormuş. En iyisi deneyip sevip sevmediğinizi kendiniz görmek. Bir de her kısımda duyduğumuz şu şekilde farklı bir hadise var, rivayete göre bara gidip Clubmate istiyormuşsunuz. Ne kadar doğru bilmiyoruz fakat bu kadar bol kafeinli bir içecekle alkol içmek ne kadar sağlıklı bu da önemli bir soru işareti.

Berlin’in olmazsa olmazı Biergarten

Berlin’deki bira kültürünü duymayan yoktur, su gibi gidiyor biralar. Yılın her ayı bira Berlin’lilerin vazgeçilmezi olsa da, şayet yaz ve bahar aylarında gidiyorsanız Biergarten’larda takılmanın keyfi ayrı bir güzel oluyor. Biergarten olarak bilinen pub/kafelere gidip buz gibi bir birayla çevredekilerle sohbet edip eğlence Berlin’de mutlaka yapması istenilen birkaç şeyden biri. yerel insanlarla tanışmak için de mükemmel bir fırsat.

Nereye gider iseniz gidin atmosferi görmeniz yönünden beğeneceğinize eminiz fakat kimi “biergarten”lar çaldıkları müzikler ve atmosferleriyle henüz da bir öne çıkıyor.

Trabantlarla Nostaljik Berlin Turu Yapın

Doğu Almanya yapımı nostaljik otomobiller olan Trabantlar, bizce komünist dönemden kalma en güzel hatıralar. Bu sevimli araçlarla kentte bir tur atmak bizce başlıbaşına yaşanılası bir Berlin deneyimi. Tur 1,5 saat sürüyor. 1 şahıs / 1 Trabi 49 Euro. 17 yaşa kadar da ücretsiz.

Checkpoint Charlie

Checkpoint Charlie (Checkpoint C) kontrol Noktası, Berlin Duvarı ile bölünen kentte, batı tarafında ABD askerlerinin, doğu tarafında ise Sovyet askerlerinin nöbet tuttuğu Soğuk savaş döneminden kalma en ikonik noktalardan. Berlin Duvarı’nın üzerindeki 3 geçiş kapılarından biri.

Seneler içerisinde de Berlin Duvarı’nın kalıntıları eşliğinde turistlerce en fazla ziyaret edilen yerlerden biri olunca, Berlin ve Soğuk Savaş’ın sembollerinden biri durumuna gelmiş. Bu kulübe orijinal kontrol kulübesi değil, onun bir replikası. gerçek Checkpoint Charlie yeniden Berlin’deki Allied Museum’da sergileniyor. Şimdi Checkpoint Charlie’ye gittiğinizde, mizansen olarak başında ABD bayraklarıyla, iki askerin beklediğini göreceksiniz. Geçitin diğeri tarafında ise Sovyet askerlerine ithafen dev bir Sovyet askeri tabelası duruyor.

East Side Gallery (Doğu Yakası Galerisi)

Meşhur East Side Gallery için, gezegenin en devasa, ortaklaşa olarak yaratılmış barış anıtı / açık hava galerisi diyebiliriz. Soğuk savaş sonrası yıkılan Berlin Duvarı’nın 1316 metrelik parçası üstünde bütün dünyadan sanatçıların, kendisi tarzlarında barışı ifade özgürlüğünü, umutu, insanlığı ve savaş karşıtlığını anlattıkları 101 duvar resmi bulunuyor. Senede 3 milyon insanın ziyaret ettiği açık hava galerisi, bizce Berlin’in en önceliklendirilmesi istenilen yerlerinden.

Holocaust Memorial (Soykırım Anıtı)

2. Dünya Savaşı’nın bitişinin 60. senesinde, 2006’da açılan Memorial to Murdered Jews of Europe, başka bir deyişle “Katledilen Avrupalı Yahudiler Anıtı”. Nazi Holokost’u esnasında katledilmiş 6 milyona yakın yahudinin hatırasına yapılmış. Bu insaniyet suçu için uygulanan anıtı yakından görüp acısını henüz da hissetmek ve mevzu ile ilgili ayrıntılı bilgi edinmek dilerseniz gidin deriz. Anıtın yer altı katında kurbanlar ve Holokost ile ilgili belgesel ve ayrıntılı bulgular var.

Yahudi Müzesi

Berlin yahudi Müzesi Alman Yahudileri’nın hatırasına yapılmış. İki yapıdan oluşuyor, biri tarihi 18. asra dayanan köklü bir mahkeme binası, öteki ise yanlızca bu müze için inşa edilmiş. Bu inşa edilen apartman dekonstrüktivizm stilinde hazırlanmış. 2001’den ardından müze ziyaret edilebiliyor durumda. Haftanın ilk günü günleri 10.00 – 22.00, başka her sabah 10.00 – 20.00 saatlerinde açık.

Reichstag (Parlamento Binası)

Reichstag, turistik bir gezi gerçekleştirmek isteyenler için net ilk üçte diyebileceğimiz parlamento binası. Binanın yapımı 1894 senesinde sonuçlanmış, 1933’e kadar ülkenin idarenine ev sahipliği yapmış. 1933’te binada çıkan yangını bahane ederek Hitler’in yönetime el koymuş. Nazi idaresi süresince apartman kullanılmamış.

Devasa bir restorasyon yaşamış apartman 1933’ten ardından ilk kez yeniden 1999’te parlemento binası olarak kullanulmaya başlanmış. Eklenen Diğer şey binanın şimdiki en devasa özelliği olan binanın tepesindeki 360 derece Berlin’i gören cam kubbe olmuş.

Brandenburger Gate (Brandenburg Kapısı)

New York için Istiklal anıtı neyse, Brandenburg Kapısı da Berlin için o. 17. asırda uygulanan ve kentin giriş kapısı olan Brandenburg, mucizevi bir şekilde 2. Dünya Savaşı’nı ayakta kalarak atlatır. Kentin, yaşanmışlıkların ve yine dirilişinin ve bu gün kü gücünün simgesi.

Bütün Almanya’nın en meşhur binası desek abartmış olmayız. Bu arada Soğuk savaş döneminin ve ikiye ayrılan Berlin’in sembolü. Berlin Duvarı’nın yıkılışına alakalı olan en ikonik fotoğraflar Brandenburg Kapısı’nı içerir.

Alexanderplatz

Alexanderplatz Berlin’in en meşhur alanlarından biri. Alan, Berlin’de yaşam sürdüren insanların randevu noktası, ayrı olarak toplu taşıma araçlarının fazlası da ya buradan geçiyor veyahut başlangıcı burası.

Birine yol sorduğunuzda “Alex” diyorsa anlayın ki Alexanderplatz’dan bahsediyor. Öyle merkezi bir yer ki, büyük ihtimalle genellikle gitmeseniz dahi bir şekilde yolunuz buraya düşecektir. bir sürü dükkanlar, Berlin sokak yemeklerini tadabileceğiniz tezgahlar ve kafeler var. Ünlü TV Kulesi de burada.

Berliner Dom (Berlin Katedrali)

Berlin’in en fazla ziyaret edilen noktalarından biri Berliner Dom başka bir deyişle Berlin Katedrali. Almanya’daki Protestan kiliselerinin de başı konumunda olan bu kilise, dini öneminin yanısıra şehre ciddi bir turistik kıymet de katıyor. Her sene burada binlerce rehberli tur gerçekleştiriliyor, Katedral her sene 100’den çok konsere ve faaliyete ev sahipliği yapıyor.

Epey eklektik bir mimari tipi var. Barok’tan Neoklasik’e Rönesans’tan, Gotik’e çoğu üslubun karışımı fakat her ne kadar 1700’lü senelerde inşa edilmiş olsa da seneler içerisinde hem devresinin imparatorları doğrulusunda yıktırılıp yine yatırıldığı zaman olmuş, hatta 2. Dünya savaşı esnasında ağır hasar görüp onarıldığı zaman olmuş. Çalışma Saatleri: Pazartesiden Cumartesiye 9.00 – 20.00 arası, Pazarları ve tatil dönemleri 12.00 – 20.00 saatleri arası açık.